“Zamansız ölümler her zaman “derin izler” bırakır. Çünkü gelecekten beklentiler çoktur. Acısı da o oranda zamana kesintisiz yayılır. Ancak bırakılan yapıtların varlığı, hem unutulmamayı hem de unutturulmamayı sağlar. Son görüştüğüm günü hatırladığımda, O belki böyle bir armağanı Safranbolu’ya kazandırmanın mutluluğunu yaşıyordu… Eşiyle birlikte açılışa katılanların coşkulu heyecanını paylaşıyordu… Bu benim için de farklı duyguları yaşamama neden oldu. Atatürk ile kente katkıda bulunanların birlikteliğini vurgulayan anıt, ayrı bir anlam taşıyordu. Aralarında birden kendimi fark etmem, benden gizli bulduğu fotoğraflarımdan varlığımı eklemesi, paylaşılması güç bir “anı” olarak belleğimde yer etti… Yaşamımda unutulmaz bir gün olarak kaldı…”
METİN SÖZEN
“O; sıradışı bir liderin halkıyla birlikte verdiği özgürlük savaşını yepyeni bir efsaneneye dönüştürerek bronzla yazmıştır.”
GÜNSELİ İNAL
“Ruhumda sazım ...derdimin sazı mısın
Gerçekten varsan
Sahi SEN sağmısın.
Sevgili Tankut’u anlatabilmek için şüphesiz Stefan Zweig gibi bir empati gücüne sahip olmak gerekir. Bu da beni aşar...Üstelik aziz ruhu önünde.
Ancak belki şunları seslendirebilirim;
ATATÜRK O’nun aydınlanma sembolü-idolü idi.O’nun ilhamlarıyla Ulusumuzu-Çanakkalelerden-Gelibolulardan ve Anadolu’nun pek çok yöresinden coşkuyla bizlere yüzlerce kez aktaran Tankutumuzdur.
San’at kalbinde doğan figürleri Usta elleriyle canlandırır,gözler önüne sererdi....çizer-dökerdi.
Bizlere de O’nu her vesile ile yad etmek düşüyor.
O’nu şad etmek ,rahatlatmak,geleceğin aydınlıklarına koşmak-koşmakla olacak,
Ve;
Güneşin ilk ışıkları da Yüce Atamız ile Ulu yaratıcı ustamızın kalpleri üzerine doğacaktır.
Evet Bilirim
ONSUZLUK
Heyli-heyli zor
BE-BA
Sazda aranan Ses gibi Yar imdi berduş
Mızrabın bi-hoş
Tanrıya niyaz da boş imdi
Kararlığında Leyl’in
Pusişin de boş
Bulvar ıslak
Rüzgar sarhoş
Nevbaharında hicranım gibi..”
VELİ BEHRUZ ÇİNİCİ